Evlenme sırasında kadına takılan ziynet eşyaları Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre kadına ait olup boşanma halinde kadının bu eşyaları geri verme yükümlülüğü bulunmaz.
Ayrıca evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları da kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Bu kuralın istisnası, düğün sırasında bizzat erkeğe hediye edilen eşyalar olup bunlar erkeğe ait sayılır. Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 220/1 gereği bu mallar eşlerin kişisel mallarıdır.
Kadına ait takılar, evlilik sırasında çeşitli sebeplerden ötürü erkek tarafından bozdurularak harcanmış olabilir. Bu noktada kadının söz konusu ziynet eşyalarını erkeğe bağışlama iradesi bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Şayet kadının bağışlama iradesi yoksa, altınların bedelinin iadesi gerekir. Burada ispat yükü erkeğe aittir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 05.05.2004 tarihli kararında şöyle denilmektedir:
"... Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu altınların evliliğin devamı sırasında davalı tarafından bozdurularak ev ihtiyacı için harcandığı davalı yanca kabul edilmiştir. Davalı, kadının kendi rızası ile ziynet eşyalarını verdiği kanıtlayamadığından dava konusu ziynet eşyalarını davacıya iade ile mükelleftir." 2004/4-249 E. 2004/247 K.
Yine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 03.07.2013 tarihli kararı uyarınca;
"... ziynetlerin kadına iade edilmemek üzere bozdurulduğunu kanıtlama yükü de erkek eşe aittir. Öteki deyişle, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkek eşe verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iade yükünden kurtulur." 2012/6-1849 E. 2013/1006 K.
Her ne kadar TMK 186/3'te "Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar." ifadesi bulunsa da örf ve adet kurallarına göre ziynetler, Yargıtay uygulamasında kadının güvencesi olarak görülür.
Ziynet alacakları boşanma ya da mal rejimi davası ile talep edilebileceği gibi ayrı bir dava ile de istenebilir.
Comments